medya

 

SULTANA fepMASTER ....... ŞARKI SÖZLERİ

KUŞU KALKMAZ TARTIŞMASI.......... FOTOĞRAFLARI........ Linkler ..

‘Lafım kaymak gibidir benim’

Rap’çi Sultana, Çerkez Kızı albümüyle konuşturacak...

Nihayet oldu. En büyük hayali gelinlik giymek filan olan tatlısu çılgını rockçı hanım kızların

(Nazan Öncel'i tenzih ederiz) yapamadığını ‘‘Çerkez Kızı’’ Sultana yaptı. Underground bir

hip-hopçu olarak New York'tan bildiren Sultana, lafını hiç esirgemiyor ve konuya bodoslama

dalıyor. Bir şarkısında ‘‘Kuşu kalkmaz, onun kuşu kalkmaz...’’ derken; girişinde Atatürk'ün 10.

Yıl Nutku'ndan bölümler olan bir başkasında da ‘‘Dış güçlerin elinde zavallı bir kuklayız...’’

diyor. Sultana'nın ilk albümü ‘‘Çerkez Kızı’’nın (Doublemoon etiketiyle çıkacak) diğer şarkıları

da aşağı yukarı bu minvalde. Pek yakında Babylon'da bir konser vermek için İstanbul'a

gelecek olan Sultana'yı burada elimizden kaçırdık, ama konser vermek için gittiği Berlin'de

yakaladık. ,

Bir şarkısında ‘‘Lafım kaymak gibidir’’ diyen Sultana'nın sesi tereyağı, sözleri ok, kendisi de

ceylan gibi. Zaten Ahmet Ertegün de onun için; ‘‘Sultana kıvrak zekalı bir şair, bir rap'çi,

olağanüstü bir şarkıcı olmanın yanı sıra, son derece alımlı bir genç hanımefendi. Bu ustalıklı

albümü birçok yönüyle bir ilke imza atıyor’’ diye referans veriyor.

Ahmet Ertegün sizin için alımlı bir genç hanımefendi diyor. Ama siz şarkılarınızda bir

hanımfendinin kolay kolay ağzına almayacağı şeyler söylüyorsunuz.

- Bu soruya çok şaşırdım şimdi! Beni hayal kırıklığına uğrattınız, Sizin gibi birinden böyle bir

soru beklemezdim! *

(Ah memleket gerçekleri! Bu daha ne ki? Umur Turagay'ın ‘‘Kuşu Kalkmaz’’a çektiği ve

Şebnem Dönmez ile Sibel Gökçe'nin oynadığı o fevkalade seksi klip yakında televizyonlarda

dönmeye başlayacak. Başlar başlamaz da Sultana benimkinden bin beter antin kuntin

sorularla karşılacak. Ya telefonu ‘çat’ diye suratıma kapatırsa korkusuyla ve yediğim fırçanın

darbesiyle susuyorum ve dilimin ucuna kadar gelen kliple ilgili soruyu sormuyorum. Mevzu

nasıl toparlanmalı, gönüller nasıl alınmalı şimdi?)

EZİLEN KADIN

Bu tamamen benim kişisel fikrim değil, çıkış şarkınız ‘‘Kuşu Kalkmaz’’a alacağınız muhtemel

tepkileri düşünerek bu soruyu sordum.

- Tahminler üzerine konuşmak istemiyorum, hem insanların ne söyleyecekleri de beni çok

ilgilendirmiyor. Şarkıyı dikkatle dinlerseniz erkek egemenliği altında ezilen bir kadını anlatıyor.

Şimdiye kadar hep kadınları alçaltıcı ‘‘gümbür gümbür memeler’’ filan diye sözleri olan şarkılar

yapıldı, bunlara kimse bir şey demedi. Benim söylediklerimin hanımefendilik ya da çirkeflikle

ilgisi yok...

Bu albüm nasıl ortaya çıktı?

- Şarkılar üç-dört yıl önce dökülmeye başladı. Ben hip-hop'u çok sevdiğim için de hip-hop

formatında çıktı. Bu iş için San Fransisco'dan kalkıp New York'a geldim, tamamen müziğe

konsantre oldum ve oradaki hip-hop ortamlarına girdim. Underground hip-hop yapan

Amerikalı arkadaşlarım sayesinde oradaki seyircilere Türkçe rap söyleyerek şov yaptım ve çok

beğenildi.

Türkiye bağlantısı nasıl kuruldu?

- 98'de tatil ve müzik piyasasını araştırmak için Türkiye'ye geldim. Pozitifçilerle zaten New

York'ta tanışmıştık, burada anlaşma imzaladık. Bu arada Cemaletin Takuma ve Burhan Öcal ile

İzmir'deki Parliement Caz Festivali'nde konser verdim, 2000 kişinin önüne çıktığım için de çok

heyecanlandım. Türkiye'den de alternatif bir albüm çıksın istedik, albümün bütün kayıtları,

miksleri, her şeyi New York'ta yapıldı. İstanbul'da sadece Laço Tayfa ile olan bölümünü

kaydettik.

Kaç yaşındasınız?

- Yaşım yok benim.

Şimdi New York'ta yaşıyorsunuz, orada hip-hop gibi belalı bir alanda kadın olmak zor mu?

- Hip-hop erkek bir dominant bir müzik. Sokağın müziği, sokaklar da genellikle erkeklere ait,

kadınlar zor kabul ediliyor. Kendini seksüel bir obje olarak ifade eden kadın rapperlar da var

ama herkesin bakış açısı farklı. Benim yaptığım tarz ise sadece Türkiye için değil, Amerika için

bile yeni.

Neden?

- Çünkü New-York'un underground sound'u üzerine Anadolu motiflerini bezedim.

Zaten şarkılarınızı dinleyince türkü ve manilerle büyüdüğünüzü düşünüyor insan...

- Doğru, bu konuda annemin çok yardımı ve katkısı oldu. Türkülerimiz çok yaratıcı ve benim

şarkı yazmamı kolaylaştırıyor. Aslında hip-hop bizim kültürümüze çok yakın. Bizde aşık

atışması vardır ya, Bronx'daki rapper çocuklar da ‘‘open mind’’ gecelerinde onun aynısını

yapıyorlar.

Rock'ın modası geçti mi, şimdi hip-hop mu moda?

- Evet, bütün dünyaya bakıldığında öyle. Hip-hop artık dünyanın her yerinde çok büyük.

ÖZGÜRLÜK YURTDIŞINDA

Sizin politik bir yanınız da var...

- Herkesin vardır. Bence Türkiye'de artık alışılmışın dışına çıkılmalı. Türkiye'de bireysellik ve

yaratıcılık kısıtlanıyor.

Dışarıdan öyle mi görünüyor?

- Daha da kötü.

Bir şarkınızda söylediğiniz gibi ülkenize kızgın mısınız?

- Şöyle kızgınım, bakın şimdi Berlin'deyim. Burada yaşamak kolay, ulaşım kolay. İnsanların

rahat yaşamaları için her şey düşünülmüş, çevre düzenlemeleri yapılmış. İnsan gibi yaşamak

bizim de hakkımız ama Türkiye'de yaşamak işkenceye dönüşüyor.

Onun için mi yurtdışında yaşamayı seçtiniz?

- İlkokuldayken Almanya'da yaşayan büyük ablamı ziyarete gitmiştim. Küçücük bir kız

çocuğuyken bile hürriyetin ne olduğunu ancak orada hissettim. Laf atanlar yok, pis bakışlar

yok... Anadolu'nun birçok yerinde kadınlar hala sokaklarda rahat rahat yürüyemiyor, pandik

yiyorlar.

Sultana gerçek adınız mı?

Vizyon Dergisi - Temmuz 2000 Melis Danışmend


"HİP-HOP'UN SULTANI..."


Zarif görünüşüne bakıp arp çaldığını zannetmeyin. O hip-hop müzik yapıyor. Çerkez Kızı adlı albümüyle, pop müziğin egemen olduğu piyasada şansını arayan Sultana'nın hikayesi...

On yıldır Amerika'da yaşayan Kayseri'li Sultana ... Doublemoon'dan çıkan Çerkez Kızı adlı albümünde hip-hop ve alaturka müziği birarada sunuyor
. Yaşı yok. Öyle diyor. '97'den beri müzikle uğraşıyormuş. Türkiye'de geldiği bir yaz, içinden gelenleri kağıda dökmüş ve güzel olduğunu düşünüp New York'da albüm hazırlıklarına girişmiş. '98'de Türkiye'ye gelip Pozitif Müzik Yapım'la görüşmüş, İzmir'deki Parliament Jazz Festivali'nde Burhan Öçal ve Jamaaladeen Tacuma'yla aynı sahneyi paylaşmış. Nihayet '99'da kayıtlar bitmiş. Albüm geçtiğimiz günlerde çıktı. "Dinlemekten hoşlandığım müziği yaptım." diyor Sultana. Ticari kaygısı yok. Tüm sakinliğine rağmen içten içe bir şeylere kızgın gibi. Şarkı sözlerinden de anlaşılıyor. "Kendi hayatıma bakınca, Kayseri'de doğup büyümek bir kız çocuğu için çok kısıtlayıcı. Türkiye'de bireyin kendine has kararları yok. Genelde anne babalar karar verir, çocuk uygular. Böyle bir ortamda doğup büyümek zor. Ben de kendi fikirlerime sahip bir insanım. Yapmak istediğim bazı projelerim vardı. Zorluklara rağmen başarılı olabildim." diyor. Kayseri'den Amerika'ya gittiğinde kültür şoku yaşamadığını, aksine bu şoku Türkiye'de yaşadığını söyleyen Sultana, "Amerika insana hürriyetini veren bir ülke. Yaratıcılıkta hürriyet sonsuz. Maalesef ülkemizde her şey kısıtlı." diyor. Sultana, adaptasyon problemi yaşamış buraya geldiği zaman ve büyük hayal kırıklıkları... "Yarın arayacağım deyip aramayanlar, söz verip tutmayanlar... Profesyonellik yok, iş ahlakı kalmamış." diye özetliyor düşündüklerini. Ailesi önceleri yadırgamış yaptıklarını ama şimdi destekliyor. Yaptıklarının Türk kızlarına örnek olabileceğini, kendine inanan ve güvenen kişinin sonunda istediği yere ulaşacağını söylüyor. "Geleceğini nasıl görüyorsun?" sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: "Hayatım kocaman bir soru işareti. Rüzgar nereye götürürse oraya gidiyorum."

 

Cumhuriyet Gazetesi - 16.06.2000 Yeşim Akyüz


"HİP-HOP BİR YAŞAM KÜLTÜRÜ
"


"Sadece toplumdaki gerçekleri, erkeklerin kadınlara bakış açılarını göstermek istedim. Albümümdeki şarkılarda protest, sosyal bilinç taşıyan konular yer alıyor. Zaten, hip-hop'un özelliği de bu."

Son yıllarda dünya müzik kültürü içinde ağırlıklı bir yer kazanan hip-hop tarzında yeni bir isim Sultana'nın (Songül Aktürk) hip-hop ritimli ve etnik motiflerle birleştiren, Türkçe şarkıların yer aldığı 'Çerkez Kızı' adlı ilk albümü Doublemoon etiketiyle, Rh Pozitif Müzik Yapım tarafından 20 Haziran'da çıkac
ak. On yıldır Amerika'da yaşayan ve asıl mesleği iç mimarlık olan Sultana, dört yıl önce şarkı sözü yazmaya başlamış. Amerika'da ki arkadaşlarının kendisine Sultana adını taktığını söyleyen şarkıcı, Ahmet Ertegün'ün tavsiyesi üzerine 1998 yılında Türkiye'ye gelmiş ve Rh Pozitif Müzik Yapım ile görüşmüş, 1999'da da anlaşma yapılmış. Bu arada Sultana Pozitif'in Burhan Öçal'ın Jamaaladeen Tacuma ile yaptığı 'Groove Alla Turca' albümünün 1998 Parliament Jazz Festivali'de ki konserinde iki şarkı seslendirdi. 'Çerkez Kızı' underground müzik dünyasının tanınmış prodüktörlerinden N&tiveSun, B Wiz, Michael Ladd, Donald Grant ve Orient Express'ten Andreas Advocado ile Turgay Ayaydınlı'nın katkılarıyla gerçekleştirdi. Ayrıca, albümde Laço Tayfa'nın taksimleri ve Sezen Aksu'nun 'Masum Değiliz' adıyla yer alıyor. Laço Tayfa'nın taksimleri dışında tüm kayıtların Amerika'da yapıldığı albümdeki parçaların müziklerini B Wiz, N&tiveSun, Mike Ladd, Andreas Advocado, Turgay Ayaydınlı ve Khromozomes gerçekleştirdi. Bütün parçaların sözleri ise Sultana'ya ait. 'Annem ve ablamın da katkıları oldu, ama onlar isimlerinin yazılmasını istemediler' diyen şarkıcı Cem Yegül'ün yönetmen yapımcılığını gerçekleştirdiği albümünde yardımcı yapımcılığı da üstlenmiş. 'Çerkez Kızı', 'Big City', 'Filo Sepet', 'Kaymak', 'Hadi hadi Git İşine', 'Kuşu Kalkmaz', 'Hümanizm', 'Hatırladınmı', 'Pek Yaman' ve 'Patron' adlı toplumsal konuların esprili bir dille yansıtıldığı şarkıların yer aldığı albümün tanıtım konseri 20 Haziran'da saat 21:30'da Babylon'da gerçekleşecek.

Albüm ve Burhan Öçal konserinin dışında müzikle ilgili başka çalışmalarınız oldu mu?

Sultana: Amerika'da değişik performanslara katıldım. New York City'de ki Wetlands, CBGB Gallery, Izzy Bar ve Brownies adlı yerlerde sahneye çıktım. Hepsinde de Amerikalı izleyicilere Türkçe gösteri sundum.

Müzik eğitimi aldınız mı?

Sultana: Müzik eğitimi almadım. Aslında konsertuvara girmek istemiştim, ama sosyal çevrem nedeniyle başka dalda eğitim gördüm. Bana kalsaydı müzikle ilgilenmeye ortaokuldan başlardım. Hayatımda bir takım şeyler yerleştikten sonra da kendi istediğimi gerçekleştirdim. Müzik yapabilmek içinde San Francisco'dan ayrılıp New York'a yerleştim.

Şarkı sözü yazmaya başladığınızda hip-hop mu vardı kafanızda, yoksa sonradan mı karar verdi
niz?

Sultana: Artık bütün dünyada herkes hip-hop dinliyor ve yapıyor. Bu müziği çok seviyorum. Bu müziği çok seviyorum. İlk yazdığım şarkı 'Kuşu Kalkmaz'dı. Ama özellikle hip-hop olsun diye hiç düşünmedim. Belki de çok hip-hop dinlememden dolayı, doğal ol
arak böyle çıktı.

"HİP-HOP DİLİ MÜZİKLE BAĞDAŞTIRIYOR."

Hip-hop'un gençler tarafından bu kadar çok sevilmesi neye bağlıyorsunuz?

Sultana: İnsanı hayvandan ayıran dil faktörü hip-hop'ta öok önem taşıyor. Hip-hop dili müzikle bağdaştırdığı için bence en iyi müzik türü. Gençler seviyor... Çünkü, dille çok güzel oynayabiliyor. Yeni bir kelime üretebiliyorsun, çok keyifli bir şey. Ayrıca, insanların espri yapmasına, mizahı kullanmasına çok uygun. Bazı müziklerde örneğin teknoda sadece dans edebi
lirsin. Ama hip-hop'ta şarkıyı da dinlliyorsun. En önemlisi de klasik müziği de, operayı da, Türk müziğini de uygulayabiliyorsun. Tüm bu özellikleriyle de dünya gençlerini bir araya getiren bir müzik türü... Sadece bir müz,k değil, bir yaşam kültürü aynı zamanda.

"Kuşu Kalkmaz" ile dikkatleri üzerinize çekeceğinizi düşünüyor musunuz?


Sultana: Bazı kişiler "Kuşu Kalkmaz" için "Ne terbiyesiz şarkı" diyorlar. Aslında çok terbiyeli bir şarkı, insanların ahlaki değerlerini sorguluyor. Evli bir adamın, karısı ve metresine karşı olan tutumunun farklılıklarını gösteriyor. Sevgisi, parası herşeyini metresine veriyor. Ama evde karısına dayak bile atıyor. Bu şarkıda kesinlikle alay da yok... Dünyada yaşanan sosyal bir aile dramını ele elıyor. Sadece toplumdaki gerçek
leri, erkeklerin kadınlara bakış açılarını göstermek istedim. Albümümde ki şarkılarda protest, sosyal bilinç taşıyan konular yer alıyor. Zaten, hip-hop'un özelliği de bu.

Laço Tayfa ile çalışma fikri nasıl oluştu?

Sultana: New York'ta kayıtlarım bittikten sonra Türkiye'ye geldim. Albümümde taksim olmasını istemiştim, ama vaktimiz olmamıştı. Burda Laço Tayfa ile taksimleri kaydettik. Gruptan, Hüsnü Şenlendirici (klarnet), Murat Gezgin (darbuka), Nuri Lekesizgöz (kanun), Ergun Hepbildik (keman) yer aldılar.

 

Milliyet Sanat - 15 Haziran 2000 Aslı Onat


A.B.D. VE TÜRKİYE ARASINDA ...


Sultana ismini ilk kez, 1998 yılında ki Parliament Jazz Festivali'nde Burhan Öçal ve Jamaaladeen Tacuma ile aynı sahneyi paylaştığı zaman duyduk. Sanatçı, hem Türkiye'de hem de A.B.D.'de yaşayan genç bir kadın olarak rap'in isyankar tavrıyla kadın olma durumu ve yaşamın geneli üzerine görüşlerini ve keskin eleştirilerini dile getiriyor. Uzun yıllar A.B.D.'de yaşayan ve CBGB Gallery, Wetlands, Izzy Bar ve Brownies (New York) g
ibi ünlü kulüplerde sahne alan Sultana'nın Türkiye'de yayınlanan ilk albümü "Çerkez Kızı" adını taşıyor. Genç şarkıcı, hip hop ritimlerini göbek dansı ritimleriyle birleştirerek bir sentez denemesine imza atmış. Atlantic Records'un sahibi Ahmet Ertegün, genç sanatçı ve yeni albümü için "Sultana, kıvrak zekalı bir şair, bir rap'çi, olağanüstü bir şarkıcı olmanın yanı sıra, son derece alımlı genç bir hanımefendi. Bu ustalıklı albümü birçok yönüyle bir ilke imza atıyor." diyor.

A.B.D. ve Türkiye'de yaşantılarınız müziğinize nasıl yansıdı?

Sultana: A.B.D.'de çalışmak, bana büyük bir özgürlük verdi. Bu çalışmayı Türkiye'de yapsaydım, belki de bu kadar rahat olamayacaktım. Ayrıca çok iyi prodüktörlerle çalışma şansına eriştim.

"
Kuşu Kalkmaz" da cinsellikle ilgili eleştiriler seziliyor.

Sultana: Evet, "Kuşu Kalkmaz" evlilik kurumu, erkeğin ahlaki sorumluluğunu ve davranışlarını ele alan bir şarkı. "Evli bir babanın pavyonda ne işi var?" sorusunu soruyor. Dünyanın her yerinde yaşanan bir davranış olmasından yola çıkarak İngilizce rap yaptığım bir bölüm de ekledim. Seksüel bir olaya ben de seksüel olarak yaklaştım. Pavyondaki sevgili ve evdeki eşle kurulan ilişki arasında fark var tabii ki.

"Tele Vole"leştirilme tuzağına meyilli bir parçaya imza atmışsınız.

Sultana: İnsanların şarkının cinsellik yönüne takılacaklarını, eleştiriyi görmezden geleceklerini tahmin edebiliyorum. Duymak istediklerini duyup, görmek istediklerini görecekler. Ancak benimki kötü yönde değil yapıcı anlamda bir eleştiri. Toplumsal bir davranış bozukluğu, ötesinde bir dram yaşanıyor, buna işaret etmeye çalışıyorum.

A.B.D.'de rap, siyahların tekelinde gibi görünüyor. Bu alanda hiç ırkçılıkla karşılaştınız mı?

Sultana:Hayır, hiç karşılaşmadım. Tabii ki rap'te siyah ve maço erkek egemenliği var. Ancak iyi iş çıkardığınız beyaz ve kadın oluşunuz fazla göze batmıyor. Önemli olan plak şirketlerinin satışlarını artırmak çünkü.

Rap camiasında ki "gangsterlik" hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sultana:A.B.D.'de ki rap camiasında West Coast - East Coast (Batı Yakası - Doğu Yakası) çatışması yaşanıyor. Çeşitli rap gruplarının silahlanarak ve çeteleşerek karşı karşıya gelmesi sonucunda gansta rap akımı oluştu. Ancak Tupaz Shakur'un vurulmasıyla herkes silkinip kendine geldi. Artık silahların çekilmesi gerektiği anlaşıldı.

Yurtdışında yaşayan ve -AzizaA gibi- sizin tarzınızda müzik yapan sanatçıları nasıl buluyorsunuz?

Sultana:Aziza A'yı çok beğeniyorum. O, ırkçılığa maruz kaldığı Almanya'yı anlatıyor. Benim ise böyle bir sorunum olmadı. Ancak çok sinirlendiğim anlar da yok değil. Örneğin yalnızca Türk olduğunuz için pasaport kontrolünde zorluk çıkartılması gibi ..

 

ANA SAYFA YA işte burdan dönceksiniss.!!